Sanat da bizim işimiz, kebap da... Her ikisi de gönül işi...
Biz gönlümüzü verdik, o yüzden farklıyız...
Öncelikle Tekince Kebap ailesini tercih ettiğiniz için sizlere sonsuz teşekkürlerimi sunar, 2011 yılında başladığımız bu onurlu lezzet yolculuğunun sırrını, geçmişte yaşadığım bir anımla paylaşmak isterim;
YIl 1976 ve memleketim Konya Çeltik’te henüz ben beş yaşındayken, rahmetli babaannem, rahmetli dedem için hemen hemen her akşam yaptığı Kuymak’tan (tereyağı, un ve peynirden yapılır) yapmıştı ve mis gibi kokmıştu yine her zaman ki gibi… Tabii dedem o yemeği asla bensiz yemezdi. Çünkü ne kadar çok sevdiğimi bilirdi. Günlerden bir gün yine canım Kuymak çekti ve koştum bu sefer anneme ve dedim ki anne bana babaannemin yaptığı gibi Kuymak yapar mısın? Tam o sıra annem bulaşık yıkıyodu ve takk..! kafama bi tabak yedim, git başımdan bu işimin arasında ne Kuymağı dese de tabii ki ana yüreği dayanamadı kalktı ve yaptı. Ben hem ağladım hem de yedim Kuymağı. Ama bir tuhaflık vardı, babaanneminki gibi lezzetli değildi sanki, tam o sıra döndüm, anneme sordum, “neden babaannemin ki gibi değil?” dememle beraber kafama tabağı bir kere daha yedim ve o acıyla doğru babaanneme ağlayarak gittim.
Babaannem sordu “noldu oğlum?” Aynen anlattım ve onada sordum neden senin ki gibi güzel değil diye. Ve işte babaannemin cevabı; yavrum aslında aynı, un aynı, tereyağı aynı, peynir de aynı. Çünkü hepsini ben veriyorum…
Eee peki neydi eksik olan ?
Babaannem; başımı okşayarak, “Bak evlat; Annen özünü katmamış, ondan tatlı gelmemiş sana” dedi…
Ve aradan yıllar geçti ben “özün” sevgi olduğunu, yürek olduğunu ve gönül olduğunu ancak anlayabilmiştim.
Evet sevgili konuklarım ve değerli dostlarım, ben babaannemin sözünü dinledim ve bu lezzetimize sadece “özümü” kattım. Gerçekten de sevgi ile yapılan her yemek güzeldir.
Hepinize emeği geçen tüm ekip arkadaşlarım adına sonsuz teşekkürlerimi sunar ve Afiyetler dilerim…
© 2024 Tekince Kebap ve Restaurant | REHBER DESIGN